Yaprak yiyen karıncalar hakkında izlediğim bir belgeselden aklımda kalan en çarpıcı bilgi, yaprak yiyen karıncaların aslında yaprak yemediğiydi…
Yaprak yiyenler, yaprakları kesip yuvalarına götürüyor olsalar da sindirim sistemleri bu yaprakları yemeye uygun değildi. Bu yaprak parçaları, onların yuvalarında yetiştirdiği ve beslenmek için kullandıkları küfler içinmiş. Yani küf yiyen karıncalar, küflerini yaprakla besliyormuş. İşin esas tuhaf olan kısmı; boyu en fazla yarım cm olan bu hayvancıkların barınaklarının 50 metre çapında, beslenme, kuluçka, üreme ve sera odalarından olaşan yerleşkeleri nasıl ve neden inşaa ettikleri? Buna modern bilimin tek cevabı KOLEKTİF BİLİNÇ. 2-3 tanesi bir cm boyuna varan bu karıncaların devasa müteahhitlik denemelerinde ya da beslenme ihtiyaçları için beslenecekleri kaynakları besleme davranışlarında, tek bir karıncanın hiç bir öneminin olmamasına rağmen tüm karıncaların kendi rollerini bilir ve uyguluyor olmaları.
Zira hiçbirinin düşünme dediğimiz süreci gerçekleştirebilecek kadar gelişmiş bir beyni yok ama toplamında var olan KOLEKTİF bilinç, 7 milyon üyeli topluluğun tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yetiyor. Bu durum karıncalar için böyleyse insanlar için farklı olabilir mi ya da olmalı mıdır?
Haz. 2015